Adalet nereye koşuyor 26.01.2012 |
 |
Çok saygı duyduğum ve çok saygı duyulan ve sevilen Dünyanın en iyi Roma Hukukçularından olan rahmetli hocamız Prof. Dr . Kudret Ayiter, Hukuk Fakültemizin 1983 tarihli öğrenci yıllığına şu yazıyı yazmıştı ;
“ Daime iyi çok iyi hukukçu olmaya çalışın. Eğer bir memlekette mühendisler iyi yetişmemiş ise bazı evler köprüler yıkılır ölen de olur.; Eğer bir memlekette doktorlar bilgisizse gene ölenler olur., veya ölenlerin sayısı artar, ama eğer bir memlekette hukukçular kötü ise bazı kimseler ölmekle kalmaz, memleketin tümü olduğu gibi çöker, yok olur. Tarih bize bunu tekrar tekrar gösteriyor, Milletler askeri yenilgilerden dolayı değil, hukuk alanındaki gerilemelerinden dolayı çökmüşlerdir.. Kendi tarihimiz, Osmanlı tarihi bunun en iyi örneğidir. Biz 1926 da hukuk inkilabımız da bir ortaçağ hukukunu bıraktık ve günümüz hukukuna modern bir hukuk dünyasına , en az beşyüz yıllık bir atlama yaptık. Bunu tarihte bizden başka başarı ile yapabilmiş bir başka hiçbir millet tanımıyorum. Bu olağanüstü başarıyı sürdürün, bu hukukumuzu koruyun ve en ufatk davanızda , en ufak alacak hakkının savunulmasında çok iyi hukukçu olun. Hakkın büyüğü küçüğü yoktur. Hukukun iyisi ve kötüsü vardır. Çok iyi hukukçu olun ki sizden sonra gelen kuşaklara çok iyi Türk Hukuku kalsın. Hepinize başarılar dilerim.”
Nur içinde yatsın, hocamızın yazısını bir kez daha geçenlerde okuyunca ne kadar haklı olduğunu bir kez daha anladım. Ve ülkemizin içinde bulunduğu hukuksal duruma bir kez daha elimden bir şey gelmediği içinde üzüldüm. Biz ilçemizde ve ilimizde elimizden gelenin en iyisini yapmaya ve hocamızın gösterdiği yolda yürümeye çalışıyoruz.
Bu kadar hukuk fakültesi açar ve bu kadar kolay hukukçu yaratırsanız hukukun yerlerde sürünmesine de kimse engel olamaz.Ve istediğiniz tipte hukukçuyu da herkes her zaman bulabilir.
Aşağıda da ölüm yıldönümünde andığımız bir diğer rahmetli ve büyük kişilik Uğur Mumcu’ nun benzer konudaki sözlerini bulacaksınız . ( 26.1.2012 Melih Aşık köşesinden )
Demokrasilerde demokrasiye inanmış olanlar bir toplumda bir kişiye yapılan haksızlığın bütün topluma yapıldığına inanırlar.
Kim Dergisi 1967
Faşizm sermayeci azınlığın silah gücüyle egemenliğinin sağlandığı bir diktatörlük çeşididir. Faşizm ekonomik liberalizmin siyasalliberalizm ile tamanlanmadığı ülkelerde sözkonusudur. Yani, sermaye her türlü devlet olanağı ile desteklenecek, düşünceler devletin gücüyle kısılacak. İşte burada faşizm başlar...
Yeni Ortam 1974
Yargıya karşı güvenin azalıp yok olduğu toplumlarda demokratik düzenin geleceği de şüpheye düşmüş demektir.
Yeni Ortam 1974
Hukuku egemen güçlerin bir baskı aracı yapmak isteyen iktidarlar her ülkede hukukçuların vicdanlarına ipotek koymak istemişlerdir. Böyle dönemlerde hukukun yerini yasadışı yargılar ve korkular almıştır.
Cumhuriyet 1975
Çağdaş demokrasilerde düşünce suçuna raslanmaz. Zararlı düşünce, tehlikeli düşünce yoktur, doğru düşünce-yanlış düşünce vardır. Düşüncelerin doğruluğu ya da yanlışlığı ancak özgür bir ortamda ölçülüp tartılır.
Cumhuriyet 1977
Türkiye’deki kavga Türk’le Kürt’ün, inananla inanmayanın, Sünni ile Alevinin kavgası değil, egemen sınıflarla emekçilerin kavgasıdır.
Cumhuriyet 1979
Biz bütün sınıflara sosyal tabakalara, toplumsal kesitlere söz ve örgütlenme hakkı istiyoruz. Demokrasi bu demektir.
Cumhuriyet 1982
Kürt sorunu azınlık şövenizmi, ayrımcılık ve terör ile değil, demokrasinin yerleştirilmesi ve insan haklarının Edirne’den Ardahan’a kadar her yerde uygulanmasıyla çözülür...
Cumhuriyet 1989
Bugün çağdaşlık konusunda elle tutulur ne kalmışsa hepsi Atatürk döneminin eseridir.
Cumhuriyet 1992
Geleceğimiz, ülkemizin uzun vadeli geleceği hukukun sağlıklı işlemesi ile güçlü ve uzun ömürlü olacaktır. Yoksa bizi hiçte iyi olmayan günler beklemektedir. Dünya da hukuk lanında en yetkin ülkelerden biriyiz. Yeter ki iyi hukukçular olalım ve hukuku , hukukçu olmayanların kullanma alanı haline getirmeyelim.
|
|
|